Şu ibne cuma trafiğine kalmayayım diye erken çıkıp koşturmak şu ibne cuma trafiği kadar bi yorar oldu beni. Berjerimde yerimi almış boynumun arkasında sabahtan beri yerini almış gidememiş, başıma doğru uzanmış ağrıyı a-ta-mı-yo-rum. Yazarsamgeçermiyi bi deniyorum. Yokken aklımda birşey en zoru zaten şu yazmak. Bak bak. Yukarda yerimi almış yerini almış aynı cümlede. Bu bloglar bu özgür kelimelerin pıtırcıklaştığı, bu yılın insanı sensin! olayı falan...ne oluyor ? herkes bu kadar artist miydi? bu kadar şair, bu kadar bunalım, bu kadar Poe, bu kadar Zoe miydi? Bir şarkı sözü, iki şiir, vur dibineler, resimler, eskiler, yeniler...ne oluyoruz...hayır sadece düşeyazıyorum, sadece bakayazıyorum çoraplarıma...En nefret olan olmuş. Çoraplarım lacivert, ama topuk ve parmak kısmı turuncu, ve o parmak kısmındaki o turuncu kısımda bir ter izi. Parmaklarım terlemiş! Ama ben terlemem! Terlerim de kokmam. Hatta pastırma denemelerim bile çok oldu. Deli gibi kasten yiyip koltuk altlarımı yalar gibi kokladığım...yok öyle birşey. Gömleğim de gün kokuyor. Gün işte. Sabahtan şuana kadar kokuyor. Email kokuyor, araba kokuyor, fax kokuyor, çay kokuyor, para kokuyor, kahve kokuyor, telefon kokuyor, toplantı kokuyor. Çıkarmak istiyorum, duş almak istiyorum, pelte olursam, gitmem gereken yemeğe gitmek için yola koyulmak üzere kaynar sudan çıktığımda gidemezsen pelte orhan. Buzdolabım eski, it gibi ses çıkarıyor aklına geldikçe. Abi kayışı değiştirmemiz lazım, motor su kaçırıyor? Ahh-yaak zagor tenay..geçti mi bu ağrı? Dur bi sallayayım...geçmemiş. Duşa giriyorum. Gene yıllardır aynı sekansta yaptığım hareketleri gene aynı sekansta tekrarlamak için. Resim falan yok işte.