dedem ile pazara giderken ya da ananemle ( çok acaip sanki dedemi yazarken öldüğünü bilerek yazdım ama ananenin a'sına basınca öldüğünü unutmuştum - ve şimdi gene sel) terazilerdeki ağırlıklara gözlerim açık bakar hangisinin kaç gram olduğunu anlamaya çalışırdım.
İlk seti Ayvalık'taki antika pazarından aldım aa ne güzel dedim ve toplamaya karar verdim. Önce zor bir katagori seçtiğimi anladım çok bulunmuyor etrafta, sonra bulununca da pahalı bi katagori olduğunu anladım sonra da Kapalıçarşı'ya gidince esasında uff amma da var vay amma da pahalılar dedim. Hele hele Selçuk döneminden kalma tek parça olan 400 ytllik..harikaydı almadım alamadım ama yavaş yavaş.
Hepsini not ediyorum kaça nereden diye...and I like it.