Galata'dan Karaköy'e yürüdüm
Kabataş'a tramvaya bindim
Bi adam geldi beni ezdi ve yanıma oturdu
Gocuğunun nem kokusu altında tıkandım
Kabataş'ta indim
Otobüse eski zamanlaraki gibi yolun ortasında atlamaya çalıştım ama artık bu ayıp birşey olmuş.
Duraktan bindim.
15 yaşında bir mini etek bindi utandım bakamadım.
Yıldız'da ndim.
Portakal suyu
Çiseleyen yağmur
Öğlen yolun karşısından taksiye bindim
Taksinin koltuğunda döl lekeleri vardı indim
Bi daha bindim
Köprüden geçtim
Ortakla dönder yedim
Geri geldim
Kahve içtim
Bir kere kalbimi bir kere sırtımı yokladım.
Ertan...
Ah Ertan...
Konuştuk
Sanki her seferinde trenin incelen dumanı gibi
Kapattık
Sevmediğim garajdan araayı aldım
Ertanı aradım
Bu sefer güldük
Az da olsa güldük
Arabayı park ettim
Aynayı kapattım
Acaba çöp kamyonu geçince bu akşam 6. not bırakışlarında küfür yazacaklar mı?
ya da tak ulan şu ibnenin arabasına bu sefer diyecekler
desinler
haftaya kaportaya veriyorum
cillop gibi olacak
peki beni kim kaportalayacak?
sağ üstte bi sancı gene yoklamasını alıyor
burda!
sırt!
burda!
sol kol?
hep burda!
bu yoklamalar belki de onlarsız çok komik olacak bir hayat var
boşveeer
3 gün sonra yılbaşı sepeti diye 10 tane jack alıyorum
2 tane de madem indirim mideye de indiririm
yarım bardak
2 buz
çıt çıtçıt
emin
sen istedin diye işte kelime oynu sis bulutları anane manane olmadan da yazdım işte
sen istedin diye değil de genelde de yazmalıyım diye