Bu sabah saat 6:00. İki aylık çalışmanın son sabahı. Antalya Konyaaltı. Otel balkonu. Heyecandan saaatine bakmadığım koşunun esasında 4,5 saat evveli. Balkondayım çıplağım soğuk. Koşan 3-5 insan. Şaşırıyorum. Neden şimdi? Baktığım suların 45 dakika ötesinde Olympos, 2 saat ötesinde Kaş. Güneş birazdan bulutun altında kalacak ve yağmur yağar mı acaba diye korkacağım. Huzursuzlanıp otel lobisine ineceğim. Geri geleceğim. tekrar dışarı çıkacağım. vakit geçmeyecek. Sonra geçecek.
İlk kilometreler sakin. Sercan Sungur set (Run 2 Lonliness kulaklarımda patlıyor) 9.3 ile başlıyorum. Dinledikçe 9.9'a çıkıp daha ilk 3 km'de 11.3 ile koşuyorum. Dur diyorum duruyorum yavaşlıyorum.
İlk 10K. Rahat ve dingin geçiyor. Dizler OK kaslar OK. Kalp OK.
Semih uzaklaşıyor. Dahada yavaşlayıp Melisa'yı beklesem mi? Hayır. Devam ediyorum.
Bunlar koşu evveli gördüğüm, beğendiğim 2 alman. Kıyafetlerinden sanki teknik fışkırıyor. yanlarına gidip beraber koşsak mı demek istiyorum. Dİyemiyorum. İmreniyorum.
14K.
Moris'i geçiyorum. Geçerken elini tutuyorum. Geçerken 2005-2008 tüm Bebek-Ortaköy koşularımı da geride bırakıyorum.
17K...Durmak istiyorum...Duramıyorum. Sağ dizimi hissetmiyorum. Açmaya çalışıp açamıyorum. Pandaloop'a başlıyorum.
20K. 19K'dan sonraki ilk break-point. Stadın ışık direklerini görüyorum. Gülüyorum.
Son sağa dönen viraj stadın girişi. En büyük alkış burada. Hızlanıyorum. Son şarkı 21.5 km bekleyen şarkı A Time to be Small...
Stadın girişi kum. Sola dibe yaklaşıyorum. Tartan başlayana kadar.
Son 300 metre.
Titriyorum. Bu sefer olmaz. Şarkı bitiyor. Koşu bitiyor.
Geri bu resim kalıyor. 2 ayın özeti bu resim. Bu ayakkabılar sanki sallasam milyon anı milyon sokak milyon ben milyon sen milyon o düşecek ayakkabılar.
Bunlar da yeni ayakkabılar ve yeni çılgın çoraplar.
Binlerce sokak binlerce ben binlerce ağrı binlerce K binlerce sen binlerce o binlerce dedem binlerce buşehir dolacak taşacak ayakkabılar. Hatta dolmuş belki de yeri kalmamış ilk Mizuno'lar.
Bu da geriye kalan (kayıt için kalsın)