Tuesday, April 24, 2007

Moon Mountain

Monday, April 23, 2007

C'est moi!

jungles of china, but still many stupid americans just behind me, jetlag but your captain doesnt stop, now its raining, i feel like macellan in ikibins, my first backpacking at 35.5, have only two underwrs, yemin billah no shitting since 18 hours i left the very nice hotel. dont even have shampoo, no place to buy, will report later if i can..need a gin only gin' no tonic so bad, but hey! this is your captain speaking...my quest for alkol will not stop tonight. Bye.

Rafting

Daha manavgati falan gormeden, Li River'da rafting. Pek heyecanli olmasa da doga hayatimda gordugum en mucize dedirtecekten..sanki dunya burada olusmaya baslamis.

Yangshou

2. Uzakdogu ve 2 gun erken gelis. Cin'in en muthis dogasi dedikleri yerdeyim. Hatta su an en geek sekilde nehirden ciktim otele geldim bloga post.

Friday, April 13, 2007

Dedem gibi akşamcı oldum işte

geçen gün ve acaip hoşum gitti. Bi büyük Tekirdağ 70lik aldım. Biraz haydari biraz dolma biraz rus biraz italyan biraz doygun biraz buz biraz su biraz keyif biraz üzüntü biraz sarhoş biraz yalpalanma. Evde evet gerçekten ilk defa evde otururken (parti değil) kendime rakı koydum...ve sanıyorum piçlikten süzülmüş kadir-esque garip şeyler hissettim...abi, dayi, orraan abi..vur dibine....

dolapta daha bi 35lik kaldi :)

Tuesday, April 10, 2007

?

geceleri yattığımda uyutmayacak tek bir hatıranın/yaşananın olmaması nasıl olurdu diye düşündüğüm çok oluyor, ya da yıllardır denediğim her seferinde başarısız tostladığım: sıfırlama...yüksek konsantrasyonu sağlayıp...hiçbirşey düşünmemeye ulaşmak...hiç başaramadım...kapat gözlerini, yoğunlaş, en başta onlarca düşünce, hepsini it, it, it ,it...bazen 1 ila 3 arasına inebildiğim oluyor. 1e inebildiğimi düşündüğüm zamanlarda oluyor ama işte düşündüğün an zaten 2ye çıkıyor...

aklımdan hiçbirşeyin geçmemesi? sıfırlamak...çok imkansız.

hoş olmalı, korkutmalı...

anadan doğma bir erkek çimlerin ortasında uyanır, gökyüzüne bakar masmavi, ellerini oynatır, çimin üzerinde olduğunu anlar, kafayı kaldırır, 3 km uzaktaki şehri görür, aklında hiçbirşey yoktur, neden çıplak, neden orada, ayağa kalkar, dibinde bi köpek deli gibi kuyruk sallıyor, yanyana şehre doğru, neyin ne olduğunu, neden herşeyin kaybolduğunu anlamak için yürürler...köpek her 2 adımda bir zıplar.

böyle bir senaryom vardı benim...devam ettiremedim...yoksa şimdi çoktan çekmiştim.

Thursday, April 05, 2007

He is on the move!

hayata bağlı kalabilmek için her gün 2000 metre, haftada 10bin metre, ayda 40bin metre, yilda 480bin metre...Hayata bağlı kalabilmek için, yürüyebilmek için, nefes alabilmek için...Haydi dostum ! ruhuna ve kollarına kuvvet, az kaldı...

Dear God, give us strength to accept with serenity the things that cannot be changed. Give us courage to change the things that can and should be changed. And give us wisdom to distinguish one from the other.

-- Admiral Thomas C. Hart