Wednesday, November 07, 2007

Gri



cektikten neredeyse 1 ay sonra, bu fotoğrafa, şimdi dikkatlice :sağdaki en uzun binanın fotomontaj olduğunu farkettim...sanki...sanki fantastic futuristic fucked up cheap asshole rent a blockboster action space movieden bi sahne gibi geldi..bi sonraki karede bombalanacak havaya uçacak.

bende hayatın içinde hayatın kendisine dokunmadan "hayatmontaj" bi karakter olarak ne duygu sevgi ne sinir karaketer rolünde başrolde ya da extra işte öyle hayatın içinde montajdura kalsam gitsem...ne olurde be..fena mi olurdu?


"bambaska bi uzakta sabah gene erken kiyi kenarinda kendi kiyimda oyle dururken. Gene anladim ki : 3 gundur burada bunca kalabaligin arasinda kendi sesimle tek basima ayni his duygu ic sikintisi

esasinda yasadigim sehirde onca seyin yaninda benimle beni terk etmeden...2 ben var. Biri yasayan biri de hep ama hep tek basina boyle kiyilarda kendine konusan. Bi ipimiz olsa ceksek sonsuza kadar donussek. Balik olur buradan atlardim. Cikmamamaya. En guzeli ayni yukarsi gibi binlerce yanyana ama konusmadan hic ve hep mavi" Ekim o7

7 Kasım

kokunu, saçlarının kokusunu, gülüşünü, tenini ellerini, gözlerini, sallandığın sandalyeni, dedemle yanyana gülüşlerini, beni karşılayışını, beni sevişini, beni öpüşünü, resimlerinin gerçeğe dokunur gibi karşımda oluşunu, beni sevişini bana bakışını bana dokunuşunu bana dokunuşun ve beni terkedişini yaşarken

seni severken
sana aşıkken
seni özlerken
senin için hayatımı sahip olduğum herşeyi beni ve beni ve beni bırakıp gidebilirken

seni severken

iyi ki doğdun nezihem....