Tuesday, April 01, 2008

Herşey geçiyor


şuursuzca sağdan defansa koşunca rakibin önüne girince dizi sol dizimde patlayınca pek de ince olmayan bacağım 2 katına çıkmış şişten hastaneye dörtler yanarak çatır çutur patlayan damarları (haemorrhage) hissederek yerlere kendimi bırakarak ağlayarak haykırarak çapanın koridorlarında sürününce

öleceğimi zannetmiştim.

Bacağım düzelmeye yakın motorun altında kalan parmağımı da kırınca acıdan gece ayağımı kesiyorlar diye gene ağlamıştım

fenerbahçe alması gereken maçı alınca hagi golü atamayınca ve ibneler şampiyon olunca maçkadan arnavutköye yürümüş üzüntümden dolmabahçede atatürk'ün yatağında ölmek istemiştim.

orta 2'de sınıfta kaldığımı öğrenince karaköyden kadıköye vapurun en arkasında köpüklere bakakalmış aynı vapurla tekrar geri dönmüştüm farketmeden karaköye

hayatımın en üzgün günlerinde balkonda arnavutköye bakıp ağlamaktan gözlerimde yaş kalmadığını zannetmiş aynaya koşup kontrol etmiştim

2 ay evvel sırtıma koltuktan fırlayan bir boru saplandığını zannedip boyun fıtığı korkusuyla Mr çektirmiş 2 gün kasılmış 3. gün normale dönmüştüm.

Ayaklarımı meis'e doğru yerden kesip 1ooo metre yukarida rüzgarı dinleyip içim çekilirken sanki sonsuza kadar öyle huzurlu olacağımı sanmıştım.

sonra yere inmiştim ...........sonra içki içmiştim sonra sevişmiş sonra gol olunca delirmiş sonra liseyi bitirmiş sonra avrasyaya girmiş sonra her sabah sonralara kalkmıştım, kalkıyorum.