Saturday, November 28, 2009

bitti sanırım

sanıyorum bittin
sanıyorum gittin
bi daha şaşırtmadan hem sağlığımı hem ruhumun içine edip gittin.

3-4 bardak şaraba teslim olup kendi kendime söz vermişken kasımda yazmayacağım diye yazıverdim işte 3 gün kala

dümeni kaybetmiş kaptan gibi tam 8 aydır ne yazdıklarım beni ne de ben yazdıklarımı anlatabiliyorum

bugün babamla (ki geçen sene hala bugüm hastanedeydik) gene biraz gergin ve gene biraz dingin dışardaydık. anne bodrumda kafasını dinlerken mandalina almak istedi mandalina şekerli sen şeker hastasısın deyince sensin hasta git raporlarıma bak ne hastası diye bağırıverdi ve sanıyorum ağırına da gidiverdi ve sanıyorum içim de gidiverdi.

sanıyorum gene sanıyorum tam 10 sene sonra ilk defa kiss me kiss me kiss me kiss me albümünü ilk defa koydum ve the kiss çalıyor.


değişken ruh ve sağlık hallerimin ne kadar beni yiyip bitirdiğini gösteren bir aygıt olsaydı ve o bitme skalasına gözüm gidiverseydi acaba durup orada artık normal bir şekilde nefes almaya başlarmıydım.

uyurken uyuyamıyorum
nefes alırken bazen acaba daha sakin ve daha normal tempolu nefes alabilirmiyim diye übunglar yapmaya başladığımda temponun şiddetle artmasını dinliyorum

eskiden ama çooook eskiden dapdar deri bir diesel pantalonum deri bir kemerim lepoar desenli bir gömleğim ve harley bootlarım ile sokaklarda yürürken ben biri gelse

duracaksın sen
duracaksın koca bir geminin durduğu gibi bir limanda
sığınacaksın köşe bucak
ve sonra bi daha süt liman olsa dahi
çıkamayacaksın deseydi

eskiden
çok enfes sigara içerdim
çooook enfes yağmuru suratıma yerdim

1 gece sadece bir gece öyle sessiz sakin karanlık bir gece elimde sigaram ile ıslanıp yürüsem

sadece kendim için yürüsem

ne olur bilmiyorum

bir arkadaşım eşinin doğum gününe hulyo iglesyası getirmisti

işte öyle sadece 1 gece odama robert smith i getirebilsem
...for how much stronger can I howl into this wind..