Sunday, July 25, 2010

Dün gece birşeyler oldu rüyamda. Ya okuduğum Tahamura’ların etkisinden ya birbuçuk aydır koşmayan vücudumun inleyişi ya da sadece basit bir rüya ile koşuyordum. Deliler gibi dünyanın en egzotik parkurunda inanılmaz kuvvetli bir koşu ile kayaların nehirlerin şelalerin üzerinden yanından altından koşuyordum. Kilometrelerce koşup karşıma koskocaman bir kaya çıktığında , tırmanıp, karşımda gene uzanan inanışlmaz bir parkuru buluyor koşmaya devam ediyordum. Ara sıra ağaçların arasından, yorulur gibi olduğumda, inanılmaz güzel kadınlar ve erkekler yanımda bitiyor, tempomu arttırıyor ve aniden kayboluyorlardı. İnanılmaz bir dünyanın içinde sanki hiç yorulmadan saatlerce koşan ben koşunun hayaldünyası parkurundan öte yorulmayan bir vücutta ayak seslerimi dinleyip çok uzaklara koşuyordum.

Sabah uyandım. Ağrı içinde.Dizlerim deliler gibi ağrıyordu. Akşamüstüne kadar da ağrıdı. Acaba yatarken dizlerim mi ağrıyordu o rüyayı gördüm, yoksa beynim rüya yüzünden dizlerimi mi ağrıya sevketti.