Monday, January 22, 2007

Kaçan uykular diyarı

Dün akşam ve esasında her pazar akşamı nedense uykum kaçıyor, u-yu-ya-mı-yo-rum!

Uyku gelir ve uyurum, uyuyamayınca düşünürüm, sıcak basar, kalkarım, su içerim, tv açarım, camdan dışarı bakar, sarı sokak lambalarını takip ederim. 6 senedir Arnavutköy'e bakar dururum, babamı ben hayal ederim.

Dün de aynı senaryolar birbirini takip etti. Sonra kaçan uykuyları düşündüm. Acaba nereye kaçıyorlar, acaba nerede toplaşıyorlar. Toplaştıkları yerde rüyalı rüyasız diye gruplara ayrılıyorlar mı ? Neden kaçıyorlar? Amaçları beni mi rahatsız etmek, uyutmamak, yoksa kendileri mi istiyor, sıkılıyorlar mı bütün gece gelip girdikleri bedende...

Sızdım, sabah 6:30da uyandım. Gene uyudum gene uyandım gene uyudum gene uyandım, sonra gerisi aynı. Her sabah ev toplayıp kahve yapıp çıkıyorum.

Havaya bak! Bana bak! Sevimsiz,düz, sade ocak bitiyor. Kısa, hızlı Şubat geliyor...

Zaman hakkına tüm sorgularım devam ediyor...