Saturday, June 09, 2007

I will be chasing a starlight


Until the end of my life
I don't know if it's worth it anymore...(m.)

tırnaklarım uzadı, sabah keserim, kesemedim, çünkü güneş gözlüğüm evde değildi, çünkü banyoda hiçbir zaman kesmedim, hep balkonda keserim ve gece kesemem.
annem uğursuzluk getirir dediğinden, balkon da sabahları full güneş aldığı için güneş gözlüksüz göremiyorum, parmaklarımı keserim diye korkuyorum.

Dün akşam yakup sonrası anne ile, sabah Arnavutköy güneşinde babamın doğduğu semtte kahvaltı ettik. Sonra unutulmuş telefon geldi, annem gitti, işe geldim, planlı yazmaların arkasından biraz düşmeye ihtiyacım var diye yazıyorum işte.

Gene son zamanlarda deli gibi kolonya boşalttığımdan ellere, derim soyulmaya başlamış, durmalıyım.

Smashing Pumpkins, üç büyüklerden biri, The Cure'u 2 defa, Placebo'yu 3 defa gördükten sonra halka tamamlanacak. 1979, saçlarım omuza düşer bahçede yanımda cag'den basıp durduğum bira, ayak çıplak üst çıplak, patenler yanımda, saatlerce içerdim, zurna olana kadar, patenleri takar, okulun en yüksek otoparkına asansörle çıkar, booooooomm aşağı son sürat kayardım, bi daha , bi daha, bi daha...

korkmazdım, deliydim, hala deliyim, ama korku belirsiz gidip gelmeler içinde


C'est le malaise du moment
L'épidémie qui s'étend
La fête est finie on descend
Les pensées qui glacent la raison
Paupières baissées, visage gris
Surgissent les fantômes de notre lit
On ouvre le loquet de la grille
Du taudis qu'on appelle maison

Protect me from what I want (p.)